‘Ailem senden önce gelir’
Evliliği kadın ve erkeğin geldiği aile
yapısı şekillendirir. Kişiler yetiştikleri ailelerinde gördükleri ilişki
biçimini model alarak eşlerinin buna uygun davranmasını
bekleyebilirler. Aileler de çiftin yaşam tarzına sürekli
müdahalede bulunduğunda çiftin ilişkisi zorlanır. Erkek veya kadının
eşine ‘ailem senden önce gelir’ yaklaşımı yaşatması problem yaşandığının
göstergesidir. Bu konuda artık kişiler yeni bir aile kurduklarını ve
önceliğin alınan kararlarda bu aileye ait olması gerektiğini bilmedir.
Gelinen ailelere saygıda kusur etmeden, ihtiyaçlarını karşılayarak ancak
kararları yeni aile kendi içinde almayı başarmalıdır.
’Beğenmiyorsan kapı orada. Çık git.’
Ailenin ortak yaşam alanı evdir. Ne
kadın ne erkek eşine, bu ve benzeri sözleri, tehdit içeren cümleleri
kullanmamalıdır. Kullandığı kişi kendini yalnız ve güçsüz görebilir, evi
terk edebilir. Hepsinden de önemlisi aile evinden eşini kovmak kimsenin
haddi değildir.
‘Sen ne işe yararsın?’
Kadın ve erkeğinde çalışma hayatında
olması sonucunda, eğer evdeki rol ve sorumluluklarda paylaşım olmazsa
evin tüm işleri kadının üstünde olduğunda aile içi problem yaşanması
doğaldır. Bir süre sonra kadın, ‘hem çalışıp bu eve katkı sağlıyorum,
hem de eve geldiğimde, çocuk ve ev işler ile uğraşırken kocam ayaklarını
uzatmış televizyon izliyor. O zaman bu adam ne işe yarıyor? Düşüncesine
doğal olarak girecektir. Çalışan kadının olduğu aile ortamında
erkeğinde ev işlerinde yardımcı olması şarttır. Aksi taktirde evlilik
kadın için yük olur. Çiftler arasına soğukluk girer.
‘Ben değişemem sen değiş’
Çiftler genellikle eşlerinin olumsuz
davranışları karşısında onların değişmesini istiyor. Bu taleple
karşılaşan kişinin problemi dinleyip, anlamadan ‘ben değişemem sen
değiş’ yaklaşımı çiftler arasında tartışma yaşanmasına neden olur. Bunun
yerine, sevdiğimizi mutlu etmek için kendimizde tespit edilen olumsuz
veya aileye zarar verecek bir davranışı olumluya çevirmek başarısını
gösterebilmek gerekir.
‘Ne istediğimi anlamalısın’
Eşlerin birbirinden beklentilerinin
akılcı olması olması şarttır. Kimse kimsenin ne istediğini bilemez. Buna
mecburda değildir. Beş duyumuzdan olan ağzımızı kullanarak ne
istediğimizi ifade edemiyorsak, anlaşılmasını beklemek hayaldir. Bu
durumda problemi eşimize yüklemek yerine, kendimizi ne kadar
anlatabildiğimizi kendimize sormak gerekir.
‘Her Zaman Mutlu Olmalıyız. Tartışmamalıyız’
Her zaman mutlu olunması mümkün
değildir. Sürekli mutluluk mutsuzluk demektir. Eşler arasında tartışma
oması doğaldır. Ama tartışmalar sırasında saygı kurallarına dikkat
etmek, bağırmamak, eşimizin gururunu incitmemek, şahsi eleştiri yapmamak
esastır. Tartışmalar sonrası kapıyı çarpıp çıkmamak, küs kalma süresini
uzatmamak gerekir.
‘Benim dediğim olur’
Eşlerden birinin ilişkiyle ve aile ile
ilgili konularda karar alırken daha baskın olması, kendi başına çözüm
bulup uygulaması ve eşini de bu kararı uygulamaya zorlaması problem
yaşanmasına neden olur. Uzlaşmacı bir tavır sergilenmemesi bu problemi
daha da pekiştiriyor. Bu, bazı çiftler için eve
alınan basit bir eşya konusunda veya ziyaretler konusunda yaşanabiliyorken bazıları için ise çocukları eğitmek konusunda alınan kararlarda yaşanabilir. Bilinmelidir ki, aile ortak yaşam alanında alınacak tüm kararlarda tek başına karar vermeye kalkışmak bekar hayatı ile eşdeğerdir. Alınan kararı sadece uygulamak zorunda olan kişi kendini zorlandırılmış ve mecbur göreceği için özgür kalmak isteyebilir. Bu problemin aşılmadığı ortamlarda çiftler birbirinden uzaklaşır.
alınan basit bir eşya konusunda veya ziyaretler konusunda yaşanabiliyorken bazıları için ise çocukları eğitmek konusunda alınan kararlarda yaşanabilir. Bilinmelidir ki, aile ortak yaşam alanında alınacak tüm kararlarda tek başına karar vermeye kalkışmak bekar hayatı ile eşdeğerdir. Alınan kararı sadece uygulamak zorunda olan kişi kendini zorlandırılmış ve mecbur göreceği için özgür kalmak isteyebilir. Bu problemin aşılmadığı ortamlarda çiftler birbirinden uzaklaşır.
‘Yatakta sadece kendini düşünüyor’
Eşler arasında cinsel uyum sorunu
bulunuyorsa günlük hayatlarına da yansıyor. Yani cinsel sorunlar
ilişkinin genel durumunu ciddi ölçüde etkiliyor. Cinsel sorunları
nedeniyle çift terapisine başvuranların yaşadığı vajinismus , erken
boşalma, sertleşme sorunu ve orgazm olamama dışında cinsellik ile ilgili
sorunların kaynağında bazen sadece iletişim bozukluğu
yatabiliyor. İletişim becerisi çift için ilişkinin her aşamasında en
önemli unsurdur..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder