5 Ekim 2013 Cumartesi

Çocuklar için Kurban Bayramı Diyalogları





Biliyorsunuz birkaç yazıdır özgüven üzerine yazıyorum. Bu hafta özgüvenle ilgili yazı dizimize ara verip çocukların dünyasında kurban ve bayrama dair birkaç noktaya değinmek istiyorum. Bir anne-baba olarak bayramlar bize düşen ilk görev çocuklarımıza bayramın şekerden ve çikolatadan ibaret olmadığını anlatmak, dahası yaşatmak olmalı. Ben yaşatmak kısmını daha çok önemsiyorum. Çünkü çocukların zihnide söylenen sözlerden çok yaşanan senaryolar kalıyor. Bu amaçla aşağıdaki önerilerden ne kadarını yapabilirsek o kadar güzel olur.
İçinde bayram geçen hikayeleri, kıssaları ve şarkıları araştırıp bayram süresince çocuklarımızla paylaşabiliriz. 
Akrabalarımızı ziyaret ederken, her ziyarette bayramda ziyaret etmenin önemi üzerine vurgu yapabiliriz. Çocuğumuz arkadaşlarından bir kaçını da bayramda ziyaret etmek, onun bayram algısını daha da güçlendirecektir.
Küstüğümüz bir yakınımızı bayramda ziyaret edip onunla barışabilir ve bu olayı basit bir dille çocuklarımıza anlatabiliriz. Yine, çocuklarımızla birlikte onların küs olduğu bir arkadaşını bayramda ziyaret edebiliriz.
Bayramda çocuklarımızla birlikte kabristanları, mezarlıkları ziyaret edip dualar edebiliriz. En ez bir defa camide çocuklarımızla birlikte namaz kılabiliriz.
Mahallemizdeki yoksullara çocuğumuzla birlikte bir bayram hediyesi götürebiliriz. Onun şekerlerinden birkaç tanesini yoksul aileye vermesini sağlayabiliriz. Ya da bir namaz çıkışında camideki yardım kutusuna bağışta bulunabiliriz. Çocuğumuz da bu kutuya bayram harçlığından para atmasını sağlayabiliriz.
Kurban Kavramı Çocuklara Nasıl Anlatılmalı?
Yukarıdaki öneriler aslında her bayram için geçerli. Bir de kurban bayramına özel kurban kavramı ile ilgili birkaç hatırlatma yapmakta fayda var. Şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor ki, ergenlik döneminden önce çocukların kurban kesimini görmesi oldukça sakıncalıdır. Bu nedenle çocuklar kesim alanından kesinlikle uzak tutulmalıdır. Aynı şekilde çocuklara kesilen hayvanın kafası, ayakları, kanı kesinlikle gösterilmemeli, alnına kurban kanı sürülmemelidir.
7-12 yaş arası çocuklar, ısrarcı olurlarsa kurban kesme merasimini çok uzaktan izleyebilirler. İzleme açısından bıçak, kan ve kesme eylemi görünmemelidir. Edilen tekbirler, okunan dualar çocuğun dikkatine sunulmalıdır. 7-12 yaş arası çocuklar bir şekilde arkadaşlarından kurbanın bıçakla kesildiğini duyabilirler. Bu durumlarda kurbanın kesildiği ancak hediye olduğu için canının yanmadığı ve mutlu olduğu anlatılabilir. Kurban bıçaklarının acıtmayan özel bıçaklar olduğu söylenebilir. Kurban kavramı, ergenlik dönemi öncesinde çocuklara “hediye vermek” olarak aktarılabilir. “Koçu, ineği Allah’a dualarla hediye ettik” denilebilir. Etin, hediye edilen kurbanın eti olduğu anlatılabilir. Ancak burada kestik, doğradık, sonra da et oldu demek yersizdir.
Çocukların kurbanlarla duygusal bir ilişkiye girmesine de engel olmak gerekir. Kurbanı görüp ona birkaç kez ot vermesi, ya da dokunması yeterlidir. “İşte bu et senin ot verdiğin koçun eti” gibi çocuk ruhunu incitecek cümleleri zaten kurmamak gerektiğini biliyorsunuz. 
Bu uyarılara da değindikten sonra yol gösterici olması amacıyla örnek birkaç kurban diyaloğuna değinebiliriz.
Bayram, bize bayramı ulaştıranları anmaktır.
- Sana İbrahim peygamberin bayram hikayesini anlatmamı ister misin yavrum?
- Evet anne/baba!
- İbrahim peygamber, insanlara hep iyilik yapan, yoksullara yardım eden bir peygambermiş. İnsanlara daha çok yardımcı olmak için Allah’a dua etmiş. “Allah’ım bana bir oğul verebilir misin?” demiş. “O, bana yardımcı olsun. Beraber iyilik yapalım” demiş. Allah da İbrahim peygamberin duasını kabul etmiş. Ona İsmail adında güzel bir çocuk vermiş. İsmail büyümüş, babasına yardım etmiş. İnsanlara hep iyilik yapmış. Bir gün İbrahim peygamber bir rüya görmüş. Rüyasında yaşlı bir dede ona demiş ki “Ey İbrahim, Allah’a bir hediye kurban ver” İbrahim peygamber, uyanınca oğlu İsmail’i yanına çağırmış. Onu Allah’a hediye vermek istiyormuş. İsmail güzelce giyinmiş. Babasının sözünü dinlemiş. İsmail’i hediye etmek için dağa çıkmışlar. Dağa çıkınca bir melek gelmiş ve İbrahim peygambere koç getirmiş. Demiş ki: İbrahim peygamber! Çocuğunu hediye etmene gerek yok. Allah çocukları çok sever ve onların babasının yanında kalmasını ister. Sen bu koçu Allah’a hediye et. İbrahim peygamber de koçu Allah’a hediye etmiş, kurban etmiş. Allah da onların bu hediyelerini kabul etmiş. İkisi de çok mutlu olmuşlar.  
Bayram, sevdiklerimizi ziyaret etmektir.
- Anne/baba biz nereye gidiyoruz?
- Amcalarımızı/teyzelerimizi ziyarete gidiyoruz yavrum. Bayramda büyükler ziyaret edilir ve onların eli öpülür. Büyüklerimizi ziyaret edince biz çok mutlu oluyoruz. Onlar da mutlu oluyorlar. Bu nedenle herkesi ama herkesi bayramda ziyaret ediyoruz. Böylece çok ama çok mutlu oluyoruz.
- Anne/baba benim arkadaşlarıma da gidecek miyiz?
- Tabi yavrum, senin arkadaşlarına da gideriz.
Bayram, küskünlerin barışmasıdır.
- Şimdi halanlara/teyzenlere/amcanlara gidiyoruz kızım/oğlum. Biz onunla tartışmıştık ve sonra da küsmüştük. Ama bayramda tüm küskünler barışır. Herkes birbirinden özür diler. Senin de küstüğün arkadaşın varsa onu da ziyaret edip barışırız tamam mı?
Bayram, kabirdeki büyüklerimizi ziyaret etmektir?
- Anne/baba burası neresi?
- Burası mezarlık yavrum. Ölenler bu mezarların içine konurlar.
- Toprağın içine mi?
- Evet, toprağın içine.
- Ne yaparlar ölenler orada.
- Toprağın altında Cennet’e giden gizli kapılar var. Ölenler oradan geçerek Cennet’e giderler. Hani sana Cenneti anlatmıştım ya hatırlıyor musun? İşte oraya giderler ve orada çok mutlu olurlar. Bu kapıları sadece onlar görebilir ama.
- Anne/baba ben ölmek istemiyorum.
- Ben de senin yaşındayken ölmek istemiyordum. Çocuklar ölmek istemezler zaten yavrum.
- Anne/baba ben de ölüp o kapılardan girmek istiyorum.
- O kapılardan girebilmek için önce bir sürü iyilik yapıp biriktirmen gerek ama. Senin yaşın biraz küçük. Bak deden taa 70 yaşına kadar iyilik yapıp biriktirdi. İyiliklerin birikip kocaman dağlar kadar olunca, o zaman sen de o kapılardan girmeye hak kazanırsın.
Bayram, sahip olduklarımızdan bir kısmını kurban etmektir.
- Anne, bu koçları/kuzuları/inekleri ne yapacaklar?
- Allah’a hediye edecekler yavrum. Bayramda Müslümanlar Allah’a hediye verirler. Kurban bayramında da koç/kuzu/inek hediye ederler.
- Allah inekleri ne yapar anne?
- Fakirlere verir yavrum. Böylece onlar da bayramda çok mutlu olur. 
Bayram, yoksulları gözetmektir.
- Yavrum ben komşularımıza et götüreceğim. Sen de gelmek ister misin?
- Evet anne.
- Bayramda herkes elindekini yoksullarla paylaşır. Sen de şekerlerinden bir kaçını paylaşmak ister misin? Hadi bakalım getir şeker çantanı, onu da bu poşetin içine koyalım beraberce götürelim.
Bayram, hediye vermektir? 
- Anne babamlar bu koçu kesecekler mi?
- Hediye edecekler desek daha doğru olur yavrum. O koçu, namaz kıldıktan sonra dua ederek Allah’a hediye edecekler.
- Anne hani Allah nerede?
- Bizim gözlerimiz küçük olduğu için biz Allah’ı göremiyoruz yavrum. Ama o bizi ve hediye ettiğimiz kurbanı görüyor.  
Çocuklarınızla birlikte güzel bir bayram geçirmeniz dileği ile hayırlı bayramlar.

UZMAN PEDAGOG MEHMET TEBER
http://www.mehmetteber.com/2013/01/cocuklar-icin-kurban-bayrami-diyaloglari.html?spref=tw

1 yorum:

  1. http://matmazeella.blogspot.com/

    Benim bloguma da bakmak ister misiniz?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...